Bakımı da çok kolaydı; suyun içerisine birer tane yem atılacak, haftada bir de fanusun suyu değiştirilecekti. Öyle sevimliydiler ki! Suyunu değiştirirken elime alamıyordum. Kabuklarının altındaki ayaklarını telaşla çırpıyor, başlarını da içeri çekiyorlardı. Gözleri ve ağızları neredeyse seçilemiyor, yassı bir deniz kabuğundan ayırt Her ikisinin de erkek olduğunu sonradan öğreneceğim kaplumbağalarım arasında, sürekli bir uyumsuzluk bulunuyordu. Bir tanesi ne kadar güçlü, hareketli ve cesursa, diğeri de, bulunduğu yerde kıpırtısızca saatlerini geçirebiliyordu.
22 Mayıs 2013 Çarşamba
Güzel bir alıntı
Bakımı da çok kolaydı; suyun içerisine birer tane yem atılacak, haftada bir de fanusun suyu değiştirilecekti. Öyle sevimliydiler ki! Suyunu değiştirirken elime alamıyordum. Kabuklarının altındaki ayaklarını telaşla çırpıyor, başlarını da içeri çekiyorlardı. Gözleri ve ağızları neredeyse seçilemiyor, yassı bir deniz kabuğundan ayırt Her ikisinin de erkek olduğunu sonradan öğreneceğim kaplumbağalarım arasında, sürekli bir uyumsuzluk bulunuyordu. Bir tanesi ne kadar güçlü, hareketli ve cesursa, diğeri de, bulunduğu yerde kıpırtısızca saatlerini geçirebiliyordu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder